top of page

Serendipity Kelimeleri ve Telaffuzları

이 모든 건 = bunların hepsi
우연이 아냐 = tesadüf değil 
그냥 = sadece 
나의 = benim
느낌 = hissetmek
온 세상이 = tüm dünya
어제완 달라 = dünden farkı
너의 = senin
기쁨 = mutluluk, neşe

네가 날 불렀을 때 = beni aradığında

나는 = ben (konu eki eklenmiş hali)
꽃 = çiçek
기다렸던 것처럼 = beklediğim gibi
우리 = biz
어쩌면 = belki, belki de
우주 = evren, kainat 
섭리 = evrensel irade, takdiri ilahi, Allah’ın takdiri
그냥 그랬던 거야 = sadece böyle bir şey (nasılsa sadece öyle / sadece bu kadar)

설레는 만큼 =  heyecanlanmak kadar
많이 두려워 = çok korkarım (endişelenirim)
운명 = kader, kısmet
자꾸 = sık sık

질투해서 =  -i/-den kıskanmak
너만큼 = aynı senin gibi
나도 = bende
많이 = çok
무서워 = korktum

 

우주 = evren, kainat
우릴 위해 = bizim için
움직였어 = hareket etti
조금의 = en ufak bir
어긋남조차 없었어 = sapma bile olmadan
너와 내 행복은 = sen ve benim mutluluğum
예정됐던걸 = planlanmıştı

 

넌 내 = sen beni
푸른 곰팡이 = penisilyum (İyileştirmek için kullanılan bir ilaç / ilaçtır. Yani konuşmacı, sevdikleri kişinin onları iyileştirdiğini söylüyor)
날 구원해준 = kurtardın
나의천사 = benim meleğim
나의세상 = benim dünyam
난 네 삼색 고양이= ben senin üç renkli kedinim

삼색 = üç renkli
고양이 = kedi
널 만나러 온 = seni görmeye geldim.

bottom of page