top of page

KORE DİLİ HAKKINDA BİLGİLER

  Türkçenin en eski yazılı kayıtlar olan Orhon yazıtlarında bir eski Kore krallığı olan Goguryeo (고구려/高句麗, M.Ö. 37 – M.S. 668) ile ilgili iki pasaj var. Bu zamandan sonra, Türk askerleri Birleşmiş Milletler askerleri içinde yer alarak Kore Savaşı’na (25 Haziran 1950 – 27 Temmuz 1953) katılıncaya kadar Koreliler uzun bir zaman Türklerle hemen hemen hiç temas etmediler. Koreliler bu Türk askerlerinden Türkçe öğrendiler.

    Türkiye’de Kore dili eğitimi 1989 yılında başlamıştır. 1989 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi bünyesinde Kore Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalını kurulmasıyla Türkiye’de Korece eğitimi başlamıştır. Daha sonraki yıllarda Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesinde Kore Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı kurularak Türkiye’deki Korece eğitimi daha hızlı bir ivme kazanmıştır. 

   Korece birçok bilim adamı tarafından Türkçenin de içinde bulunduğu Ural-Altay Dil Ailesine dâhil edilmektedir. Aynı dil ailesine dâhil olmaları iki dilin dilbilgisi ve dilbilim yönünden gösterdikleri benzerliklerle ispatlanabilmektedir. Bunun yanı sıra tarihi ve kültürel yönden iki ülke ve iki millet arasındaki benzer özellikler de bu görüşü doğrular niteliktedir.

    Korece ve Türkçe yapısal ve kültürel yönden oldukça fazla benzer noktaya
sahiptir. Bu yüzden Korece öğrenen öğrencilerin öğrenme motivasyonlarını
artırmak için öncelikle gerek dil yönünden gerekse kültürel yönden benzer
noktaların öğretilmesi daha uygundur. Korecede Şamanizm, Budizm ve
Konfüçyanizm’in etkileri çok görülmektedir. Aynı şekilde Türkçede de Şamanizm ve İslamiyet’in etkileri oldukça belirgindir. Örnek verecek olursak küçük çocuklar çağırılırken Korecede sevimli ve güzel isimlerin yerine ‘geddongi (köpek dışkısı)’ gibi ifadeler kullanıldığı gibi Türkçede de ‘çirkin’ gibi ifadeler kullanılmaktadır. Çocuğu kötü ruhlardan koruma amacını taşıyan bu tür kullanımlar iki kültürde de benzer şekilde görülmektedir.

      Saygılı Konuşma

   

  Korecede saygılı konuşma fiilin sonuna gelen eklere göre üç türde görülmektedir.
    Bunlar: 1) Özneye Saygı, 2) Dinleyene Saygı ve 3) Nesneye Saygıdır.

   

      1) Özneye Saygı

   Korecede özneye saygı cümle sonunda yükleme getirilen ‘şi’ orta ekiyle gerçekleştirilmektedir. Bunu takiben özneye eklenen ‘i/ga’ eki (Korecede Türkçeden farklı olarak özne eki bulunmaktadır. ‘-i’ ünsüzle biten kelimelerden sonra, ‘-ga’ ise ünlüyle biten kelimelerden sonra kullanılır. Bu iki ek saygı içermez.) ‘ggeso’ya dönüşür. Aşağıdaki örneklerde de görüleceği gibi Türkçede genelde üçüncü tekil şahıs için herhangi bir saygı eki kullanılmamaktadır. Ancak üçüncü örnekte görüldüğü gibi çok üst mevkideki birisi için çoğul eki ‘ler’ kullanılarak saygı ifade edilir.

      Örnek 1   Sŏnsengnim-ggeso haggyoro ga-şi-nda.
                      Öğretmen okula gidiyor.

 

      Örnek 2   Dongseng-i haggyoro ga-nda.
                      Kardeşim okula gidiyor.
 

      Örnek 3   Sacangnim-ggeso acik oci anı-şi-yŏssımnida. 
                      Patron Bey-ler henüz gelmedi-ler.

      Örnek 4   Sŏnsengnim, haggyoe ŏnce ga-şi-mnigga?
                      Hocam, okula ne zaman gidiyor-sunuz?

 

      Örnek 5   Hanşigan hue o-şi-bşio.
                      Bir saat sonra gel-iniz.

   

      2) Dinleyene Saygı

      Bu yapıdan konuşan, cümle sonuna getirdiği ekle dinleyeni yüceltir,
samimiyetini ifade eder ya da alçaltır. Resmî yapı ve gayriresmî yapı olarak ikiye ayrılabilecek bu türde altı tane cümle sonu eki kullanılmaktadır. Böyle bir saygılı yapı Türkçede bulunmamaktadır. Aşağıdaki örnekte de görülebileceği gibi Korecede dinleyeni yüceltme durumu Türkçe cümlede görülmemektedir.

  

     Örnek 6   a. Çinguege pyŏnci ssŏssımnida. Arkadaşıma mektup yazdım.
                     b. Çinguege pyŏnci ssŏsso. Arkadaşıma mektup yazdım.
                     c. Çinguege pyŏnci ssŏnne. Arkadaşıma mektup yazdım.
                     d. Çinguege pyŏnci ssŏdda. Arkadaşıma mektup yazdım.
                     e. Çinguege pyŏnci ssŏssŏyo. Arkadaşıma mektup yazdım.
                     f. Çinguege pyŏnci ssŏssŏ. Arkadaşıma mektup yazdım.

      3) Nesneye Saygı
  Cümlenin işaret ettiği nesne ya da zarfı gösteren kelimeye karşı konuşanın saygı eğilimini gösteren bir yapıdır. Örnekte görüleceği gibi Türkçede nesneye saygı durumu yoktur. Ancak ‘vefat etmek’, ‘teşrif etmek’ gibi yabancı dilden giren saygı ifadeli kelimeler bulunmaktadır. Örnek 6’da ‘cuda’ ve ‘dırida’ fiilleri ‘vermek’ anlamındadır. ‘Cuda’ fiili saygı içermezken ‘dırida’ fiili saygı içermektedir.

      Örnek 7
    a. Nanın gı çegıl Çŏlsuege cuŏdda. Ben o kitabı Çolsu’ya verdim.
    b. Nanın gı çegıl sŏnsengnimgge dıryŏdda. Ben o kitabı hocaya verdim.

 

      Örnek 8
     a. Aiga gyotong sagoro cugŏdda. Çocuk trafik kazasında öldü.
   b. Harabŏnimi gyotong sagoro doragaşyŏdda. Dedem trafik kazasında vefat etti.

 

    Bunlara ek olarak ayrıca ikinci şahsın sahip olduklarını yüceltme durumu her iki dilde de görülmektedir. Ancak bu saygı Türkçede nesneye eklenen ekle belirlenirken Korecede yükleme eklenen ekle belirlenmektedir.
 

      Örnek 9 Peni isıseyo? Kaleminiz var mı?

      

     Hitap Şekilleri

  Türk toplumu Kore toplumuyla aynı şekilde bir toplumsal ast-üst sistemine sahip ve ast-üst arasında belirgin bir saygının bulunduğu toplumdur. Kore toplumunda her ne kadar samimi olsa da yaş farkı söz konusu olduğunda yaşça küçük olan kişi kendinden büyük birisine ismiyle hitap edemez. Bu Türk toplumunda da aynı şekilde geçerlidir.
 

    Türkçede temel oluşturan iki tür önemli hitap şekli isim (FN) ve unvan (T) dir. Bu ikisi içinde hangisinin tercih edileceği genellikle iki kişi arasındaki samimiyetin derecesi ya da toplumsal statüye bağlı olarak belirlenmektedir. Samimiyet derecesi yüksek olduğu hâlde yaş farkı olması durumunda muhataba sadece ismiyle hitap edilememekte ismin önüne ‘ağabey’, ‘abla’, ‘teyze’, ‘amca’ gibi hitap kelimeleri getirilir.
 

     Aşağıda Korecenin hitap şekilleri sınıflandırılmış ve bu sınıflandırmaya
göre iki dilin hitap şekilleri karşılaştırılmıştır. Korece hitap sistemi isim, unvan, akrabalık, zamir ve özel hitap şekilleri olmak üzere 5 grupta incelenebilir.

     a. İsim Hitap Şekli
 Korecede isim hitap şekli asla yaşça büyük birisi için kullanılamamaktadır. Bu yönden Türkçeyle benzerlik gösterir. Korecede yaşça küçük birisi ismiyle çağırılırken samimiyet derecesine göre ‘a/ya’ eki ya da ‘şi’ eki isme eklenir. Türkçede ‘a/ya’ anlamında herhangi bir ek bulunmamaktadır. ‘şi’ ise Türkçede ‘bey’ ya da ‘hanım’ olarak ifade edilebilir.

 

      Örnek 1 Çunsuya cŏ çegıl culle.   Çunsu şu kitabı versene.
 

     Örnek 2 Alişiva Nuranşi acik an vassŏyo. Ali beyle Nuran hanım henüz
gelmedi.

      b. Unvan Hitap Şekli
    Korecede unvan hitap şeklinde unvana saygı eki ‘nim’ eklenmektedir. Yani ‘gyosu(hoca, profesör)’ gibi bir unvana bu ek eklenerek saygı ifade edilir. Türkçede bazı unvanlara iyelik eki ‘m’ getirilirken bazılarından önce ‘sayın’ kelimesi kullanılmaktadır.

 

     Örnek 3 Gyosunim. Hocam.
 

     Örnek 4 Pansanim. Sayın hâkim.

      c. Akrabalık Hitapları
    Korecede Türkçeye oranla akrabalık hitapları çok fazladır. Akrabalık hitapları hem karmaşık hem de çok ayrıntılıdır. Örneğin Korecede babadan yaşça büyük amcaya ‘büyük baba’, yaşça küçük amcaya da ‘küçük baba’ denmekte. Bunların eşlerine de ‘büyük anne’, ‘küçük anne’ denmektedir. Ancak Türkçede ‘büyük baba’ dede için, ‘büyük anne’ de ‘nine’ için kullanılmaktadır. Yine Türkçede anneyle aynı yaşlarda olan biri kadına hitap ederken ‘teyze’, aynı şekilde babayla aynı yaşlarda olan bir erkeğe hitap ederken de ‘amca’ hitapları kullanılmaktadır. Ancak Korecede bu durumlarda tamamıyla farkı ‘acumŏni’ ve ‘acŏşi’ hitapları kullanılıp Türkçede ‘teyze’ye tekabül eden ‘imo’ ve ‘amca’ya tekabül eden ‘samçon’ hitapları yalnızca kan bağı olan akrabalar için kullanılmaktadır.

 

     Korecede anne tarafı için hitap şekillerinin önüne ‘dış’ anlamındaki ‘ve/ö’ kelimesi önek olarak eklenir. Aynı zamanda Türkçe ‘kayın’ kavramı Korecede ‘şi’ önekiyle karşılık bulmaktadır.

      d. Zamir Hitap Şekli
     Korecede birçok ikinci şahıs zamiri bulunmakla birlikte bunlar kullanım
açısından oldukça belirgin sınırlara sahiptir. Türkçedeki ‘sen’ zamirine karşılık olarak ‘nŏ’, ‘gıde’, ‘cagi’, ‘cane’, ‘dangşin’ gibi birçok ikinci şahıs zamiri bulunmakla birlikte bunların kullanım alanları oldukça sınırlıdır. Örneğin, Korecede yaşça ya da statüce büyük olan kişiler için ikinci şahıs zamiri ‘nŏ’ kullanılamaz. Fakat Türkçede aile, akraba ya da samimi iş arkadaşları arasında ikinci şahıs zamiri yaşa ve statüye bakmaksızın kullanılmaktadır. Korecede mutlaka akrabalık hitap şekillerinden biri ya da isim hitap şekli kullanılır. Ayrıca Korece ikinci şahıs zamirlerinden ‘dangşin’ hitabı Türkçedeki saygılı ikinci şahıs zamiri olan ‘siz’e karşılık gelse de günümüz Korecesinde bu anlamda kullanılmamaktadır.

 

     e. Özel Hitap Şekli
     Hiçbir şekilde muhataba nasıl hitap edilmesi gerektiği belirlenemedi ise
Türkçe’de kullanılan ‘beyefendi’, ‘bayan’ gibi Korecede de kişinin konumuna göre ‘sŏnsegnim-hocam’ ya da ‘sacangnim-patron bey’ gibi hitaplar kullanılmaktadır. Tanınmayan ya da saygı gösterilerek ‘siz’ zamiri kullanılması gereken durumlarda bu hitaplar ‘siz’ zamirinin yerine de kullanılır. Ayrıca yaşça küçük birisi için öğrenci anlamındaki ‘hagseng’ kelimesi de bir tür hitap olarak karşımıza çıkar. Türkçedeki ‘genç’, ‘delikanlı’, ‘küçük hanım’ gibi hitaplar da Korece’de bekâr erkekler için ‘çongak’, bekâr kızlar için ‘agaşi’ hitaplarıyla karşılık bulur.

 

  Yukarıda da görüldüğü gibi iki dilin hitap şekillerinde farklılıklar olmasına karşın diğer dillere oranla benzerliklerin olduğu da bir gerçektir. 

  

     Deyimler
   Deyimler; anlaşılması güç, dilbilgisi kurallarından kopuk özel ifadeler olduğu için yabancı dil öğrenen öğrenciler açısından öğrenilmesi çok zordur. Bu yüzden Korece eğitiminde deyimlerin önemi büyüktür. Türkçe ve Korecede benzer anlam ve ifadeye sahip birçok deyim bulunmaktadır. Örneğin ‘kafası karışık olmak’, ‘baş eğmek’, ‘kulak kabartmak’, ‘yüzü kızarmak’, ‘göz açıp kapayıncaya kadar’ vs. Anlamı benzer ancak ifadesi farklı deyim sayısı oldukça fazladır. Türkçedeki ‘beyni donmak’ deyimi Korecede ‘kafası donmak’ olarak kullanıldığı gibi ‘kafayı dinlemek’ deyimi de ‘kafayı soğutmak’ olarak karşımıza çıkmaktadır. Yine ‘kulak asmak’ deyimi Korecede ‘kulak eğmek’ olarak, ‘ağzı gevşek’ deyimi de Korecede ‘ağzı ucuz’ ifadesiyle kullanılmaktadır.

 

  Bunun yanında ifadesi benzer ancak anlamı farklı deyimler de görülmektedir. Buna örnek verecek olursak, ‘kafayı toplamak’ deyimi Korecede ‘bir araya gelmek’ anlamındadır. Yine ‘başı dönmek’ deyimi Korecede ‘delirmek’ anlamında kullanılıp, ‘göze girmek’ deyimi de ‘göze çarpmak’ anlamında kullanılmaktadır. 

   

      Atasözleri

     Korece ve Türkçe atasözlerini karşılaştırdığımızda hem anlam hem de ifade yönünden benzerlikler gösteren birçok atasözü görülmüştür. Örneğin Türkçe ‘yangına körükle gitmek’ atasözü Korecede ‘yangın çıkan evi yelpazelemek’ olarak karşımıza çıkar. Bu atasözünden Uzakdoğu’da özellikle Kore’de yelpaze kullanımının önemi anlaşılabilir.

  Aynı şekilde Türkçede ‘terzi kendi söküğünü dikemez.’ atasözü  Korecede ‘Budist rahip kendi kafasını tıraş edemez’ şeklinde karşımıza çıkar. Bundan da Kore’de Budizm’in önemli bir yere sahip olduğu anlaşılabilmektedir. İki farklı dilin atasözlerinde benzerliklerin çok görülmesi bu iki dilin kültürel yönden de birçok benzer özelliğe sahip olduğunu gösterir.

   Korece ve Türkçede farklı ifadeler kullanılsa da anlam yönünden benzerlik gösteren atasözlerinin fazlalığı göze çarpmaktadır. Benzer atasözlerinden birkaçı aşağıda tablo hâlinde verilmiştir.

***S. Göksel TÜRKÖZÜ'nün "TÜRKİYE’DEKİ KORECE EĞİTİMİ VE KÜLTÜREL YÖNDEN KORECE İLE TÜRKÇE'NİN KARŞILAŞTIRILMASI " adlı makalesinden alıntılanmıştır.

bottom of page